2012-2013 sezonu ile birlikte uygulamaya geçirilen Finansal Fair Play, takımların gelir ve giderlerindeki artışla birlikte ortaya çıkan sorunlar neticesinde doğan bir uygulamadır. Gelirlerin doğru kullanılmaması takımları yavaş yavaş yok olmaya doğru sürüklediği düşünülmüş ve bu anlamda bir sınırlamaya gidilmiştir. Özellikle birçok takım pahalı ve uçuk transferlerle bütçelerini oldukça zorlamış ve bu anlamda mali kriterlere hiçbir şekilde dikkat etmemiştir. Bu da takımları iflasın eşliğine getirilmiştir. İşte bu durumların önüne geçmek için UEFA tarafından Finansal Fair Play uygulamasına geçilmiş ve bazı kriterler yayınlanmıştır. Takımların tüm harcamalarında ve transferlerinde bu kriterlere göre hareket etmesi gerekiyor. Aksi takdirde takımlara Avrupa'dan men gibi çeşitli cezalar veriliyor.
Finansal Fair Play Kriterleri Nelerdir?
Finansal Fair Play gereği belirlenen ilk kritere göre hiçbir kulüp başkanı ve yönetici, kulüp için kendi cebinden harcama yapamıyor. Özellikle maddi açıdan güçlü olan bazı başkanlar, kulüp içindeki mali dengesizliği kendi cebinden verdiği paralarla kurtarmaya çalışıyordu. UEFA'da bu durumun önüne geçerek başkan ve yöneticilere bu konuda yasak getirmiştir. Aynı zamanda bu uygulama ile birlikte kulüpler transferlere gelirlerinden fazla harcama yapamayacaktır.
Kulüplerin gelirlerinden fazla borçlanamayacağı, futbolculara yapılan maaş ve prim ödemelerinin gelirlerin %70'ini geçemeyeceği ve öz sermayenin eksiye düşemeyeceği gibi kriterler de Finansal Fair Play'in en önemli maddeleri arasında yer alıyor. Ancak geliri 5 milyon Euro'nun altında olan takımlar bu uygulamanın dışında tutuluyor.